OLUMLU DAVRANIŞ DESTEĞİ YAKLAŞIMI
ODD; “okulların, ailelerin ve toplumun kapasitesini geliştirmek için kanıt temelli uygulamalarla öğretme ve öğrenme ortamları arasındaki bağı güçlendiren çevresel düzenlemeleri sağlayan davranışçı yaklaşım sistemi” olarak tanımlamıştır (Center on Positive Behavioral Interventions and Supports, Center for Parent Information ve Resources [PBIS], 2020; Sugai vd., 2000). ODD, problem davranışları azaltmak, önlemek, bireyin yaşam kalitesini artırmak için bireylerin ve toplumun değerlerini ve davranışlarını bilimsel olarak desteklendiği sistem ve uygulamaları içeren bir yaklaşımdır (Kincaid vd., 2016). ODD sisteminde; tutarlı, sabit ve açık bir şekilde ortaya konulmuş kurallar bütünü bulunmaktadır ve bireyin bu kuralları takip etmesi sağlanmaktadır.
Bu sistemin en temel amacı; çocuğun yaşamında, eğitim ve öğretim hayatında yer alan tüm ilgili kişilerin çocuk eğitimi konusunda bilgilerini ve becerilerini geliştirerek onların, çocuğun olumlu davranışlar ve prososyal beceriler kazanması ve ortaya çıkabilecek olumsuz davranışları en aza indirme konusunda etki etmesini sağlamaktır (Sugai, 2000; Kincaid vd., 2016). Bu yaklaşım, araştırmacılara ODD’nin temel kural ve stratejilere bağlı kalarak, kendi uygulama modellerini oluşturma esnekliği tanımaktadır (Kincaid vd., 2016; Koegel vd., (1996’dan aktaran Andersan ve Freeman, 2000). ODD’nin bazı özellikleri şunlardır (Sugai ve Horner, 2002; Sugai vd., 2000): (1) ODD önleme temelli müdahale uygulamalarını içermektedir. (2) Çocuklardan beklenen davranışların net bir şekilde belirlenmesi ve öğretilmesi çok önemlidir. (3) ODD davranışçı ve ekolojik teorilere dayanmakta olup “Uygulamalı Davranış Analizi (UDA)” uygulamalarını içermektedir. Uygulandığı grup ya da farklı kültürlerde bilimsel bir uyarlama gerektirmeyen evrensel bir yaklaşımdır. (4) ODD sistem temelli yaklaşımı yansıtmaktadır. Buna göre etkili bir ODD uygulamasında sistemde yer alan yönetici, öğretmen ve ailelerin mutlaka yer alması gerekmektedir.
ODD uygulamaları üç düzey müdahaleden oluşmaktadır (Walker vd., 1996). Bunlar; birincil düzeyde sunulan müdahalelerle, çocukların %80-85’inin davranışları kontrol altına alınabilmektedir. Bu düzeyde, çocuklar için okul, sınıf ve ev ortamında çevresel düzenlemeler (sınıf mevcudunda düzenleme, sınıfın fiziksel ortamının düzenlenmesi, kuralların düzenlenmesi vb.) yapılabilir (Crone vd., 2010). İkincil düzeyde müdahale, küçük gruplara yönelik müdahale programlarını içeren ve birincil düzey müdahale programının etkisinin istendik düzeyde olmadığı durumlarda başvurulan müdahaleleri içermektedir (Crone vd., 2010; Lane vd., 2009). İkincil müdahale süreci, problem davranış gösterme riski altında olan bireylerin belirlenmesi, öfke kontrolü, kendini kontrol edebilme ve düzenleyebilme stratejilerinin uygulanması gibi uygulamaları da kapsamaktadır. Genellikle çocukların %10-15’i için bu düzeyde müdahale gerekmektedir. İkincil düzey müdahale uygulamalarının başarılı olması için problem davranışların açıkça tanımlanması, sınıf rutinlerinin ve uygun davranışların doğrudan öğretilmesi ve beklenilen öğrenci davranışlarının düzenli bir şekilde pekiştirilmesi gerekmektedir (Lane vd., 2012; Turtura vd., 2014). Üçüncü düzey müdahale, çocukların problem davranışlarına yönelik daha yoğun bir müdahalede bulunulan aşamadır. Bu müdahale sürecinde okul, aile ve disiplinler arasında daha yoğun bir işbirliğinin oluşturulması gerekmektedir (Walker, 1996). ODD uygulamaları; bireysel, sınıf çaplı, okul çaplı ve il çaplı uygulanabilen stratejileri içermektedir. Ancak Covid-19 salgını ile aile temelli uygulamalara yoğunlaşılmıştır (PBIS, 2020; Von Ravensberg, 2020). Dolayısıyla aile temelli ODD müdahalelerinin geliştirilerek etkilerinin sınanmasına ve bu uygulamaların bir an önce ailelerin kullanımına sunulması gerekmektedir.